İçeriğe geç

Karşılıklı konuşmak sohbet etmek ne demek ?

Karşılıklı Konuşmak, Sohbet Etmek Ne Demek? Tartışalım!

Bazen insan bir durur, “Karşılıklı konuşmak” ya da “sohbet etmek” deyimlerinin ne anlama geldiğini sorgular. Hele bir de sosyal medya çağında yaşıyorsak, herkesin birbirine “sohbet ettiğini” iddia ettiği bir dünyada, bu kelimelerin ne kadar samimi ve gerçekçi olduğuna kafa yormak lazım. Herkesin birbiriyle konuştuğunu söylediği ama kimsenin gerçekten anlaşamadığı bu dönemde, karşılıklı konuşmak ne demek? Gerçekten, birinin yanında dinleyip, sonra sadece kendi fikrini saçmak mı sohbet? Hadi gelin, bu konuda biraz daha derinlemesine bir sohbet yapalım.

Karşılıklı Konuşmak: Ne Kadar Gerçek?

Öncelikle, karşılıklı konuşmayı gerçekten anlamak gerek. Bu, yalnızca birbirimizin sözünü kesmeden konuşmak mı demek? Bazen diyoruz ya, “ah, şu insanla sohbet etmek ne güzel olurdu,” ama sonra gerçekten sohbet ettiğimizde, kafamızda bir şeylerin “eksik” olduğunu fark ediyoruz. Çünkü karşılıklı konuşmak, aslında sadece iki kişi arasında geçecek sıradan bir söz alışverişinden çok daha fazlasıdır. Gerçek bir karşılıklı konuşma, her iki kişinin de söylediklerini duyup, anlamaya çalıştığı, fikirlere saygı gösterdiği ve en önemlisi, birbirinden bir şeyler öğrendiği bir şeydir. Hangi birimiz bunu gerçekten deneyimliyoruz ki? Hadi gelin, ben söyleyeyim: Çoğumuz sosyal medyada ya da arkadaşlarımızla sohbet ederken “sohbetin amacının ne olduğunu” unutur hale geliyoruz. En fazla “kendimizi göstermek” amacı taşıyoruz, değil mi? Sohbetin eğlenceli kısmı buradan başlıyor aslında, ama burada bir sorun var: Gerçekten dinliyor muyuz? Karşılıklı bir şeyler öğreniyor muyuz?

İzmir’de yaşıyorum ve buradaki “karşılıklı konuşma” kültürü bence çok farklı. İnsanlar birbirlerine saygılı, ama çoğu zaman sadece kendi bildiği doğrular üzerinden sohbet ediyor. Sosyal medya hesaplarımda ise “sohbet” dediğimiz şey, sık sık yalnızca fikrinizi ispatlamak üzerine kurulu. Yani, birinin fikrini değiştirmek, onunla gerçekten empati kurmak ya da bir noktada ortak bir noktada buluşmak neredeyse imkansız gibi. Yani kısacası, “karşılıklı” konuşmak, aslında çoğu zaman sadece birbirimizi dinlemek gibi olmuyor. Ama insan olarak, biraz ego da var değil mi? Belki de bu yüzden, çoğu zaman gerçek bir sohbeti başlatmak daha zor hale geliyor.

Güçlü Yanlar: Sohbetin Kendisinin Gücü

Evet, kabul ediyorum; bazen gerçekten de karşılıklı sohbet etmek çok faydalı olabilir. En basitinden, bir insanın başka bir bakış açısını anlaması, farklı bir dünyayı keşfetmesi, belki de hayatındaki bir problemi çözmesi için harika bir yol olabilir. Çünkü, iki insan birbirini gerçekten dinlerse, fikirlerini paylaşırsa, aslında daha derin bir bağ kurmuş olurlar. Ve belki de burada en önemli şey, birbirimizi anlamaya çalışmak. Konuşmak sadece ağzımızı açıp konuşmak değil, doğru zamanda doğru şekilde dinlemeyi de gerektiriyor. Bu yüzden, karşılıklı konuşmaların gerçekten faydalı olabileceğini inkar edemem. İnsanlar, yeni bir şey öğrenirken daha dikkatli ve alıcı olur. Hatta sosyal medya dünyasında dahi, gerçekten faydalı sohbetler yapmak mümkün; ancak her şeyin bir ölçüsü var, değil mi?

Zayıf Yanlar: Sohbetin Zayıf Yönleri

Buraya kadar her şey güllük gülistanlık gibi görünebilir, ancak bir de sohbetin zayıf yanları var. Gerçekten karşılıklı bir sohbet yapmak, bazen sadece insanları sıkıcı hale getirebilir. Hadi, itiraf edelim: Karşılıklı konuşmak denildiğinde, bazen insanlar birbirine öyle saçma sapan şeyler anlatıyor ki, “ne zaman biter bu sohbet” diyorsunuz. Çoğu zaman da herkes kendi fikrini öne sürmeye çalışıyor ve kimse birbirini dinlemiyor. Bu da, sohbeti değil, karşılıklı “bencillik yarışını” andırıyor. Hangi birimiz, derdini gerçekten dinlemeye çalışan birini bulabiliyoruz? Kafamızda kendi gündemimiz var, başka kimsenin fikriyle ilgilenmeye zamanımız yok. Sosyal medyada tartışmalara bakın. Ya da daha basit bir örnekle, arkadaşlarınızla akşam yemeğinde sohbet edin. Çoğu zaman, insanlar başka bir şeylere odaklanmışken, sadece “benim dediğim olsun” anlayışı hâkim oluyor. Gerçekten karşılıklı konuşmak yerine, insanlar çoğu zaman sadece monolog yapıyorlar.

Gerçek Sohbet: Zamanı ve İhtiyacı Var mı?

Peki, gerçekten karşılıklı sohbet etmek için “zaman”ımız var mı? Artık sosyal medya çağında, kimsenin zamanı yok gibi görünüyor. Kimse, sıkıcı bir sohbeti dinlemek için bir dakika bile ayırmak istemiyor. Sohbet ettiğimiz insanlar sürekli telefonlarına bakıyorlar, başka bir yöne kaymış düşüncelerle gözleri başka bir yere kayıyor. Ve sonra, “Sohbet ettiğim insanlar mı, yoksa sadece birbirimizle laf yetiştirmeye mi çalışıyoruz?” sorusunu sormak zorunda kalıyoruz. Gerçek sohbet, karşınızdaki kişinin fikrine saygı duymayı gerektiriyor. Ama biz ne yapıyoruz? Hızlıca bir şeyler yazıyoruz ve “doğruyu” bulmaya çalışıyoruz. Kimseyi dinlemiyoruz, sadece kendi sesimizi duyurmak istiyoruz. Böylece, sohbetin anlamı kayboluyor ve bütün “karşılıklı” olan her şey, tek taraflı bir iletişime dönüşüyor.

Sonuç: Sohbet Etmek, Gerçekten Ne Anlama Geliyor?

Sonuç olarak, karşılıklı konuşmak, gerçekten çok daha derin bir şey. Ya da en azından olması gerektiği gibi olmalı. Sohbet etmek, sadece laf salatası yapmak, birbirimize laf yetiştirmek değil, insanı insan yapan en temel şeylerden biri olmalı. Ama maalesef, günümüzde bu çok sık unutuluyor. İnsanlar birbirlerinin görüşlerini dinlemeyi ve anlamayı tercih etmek yerine, sadece kendi düşüncelerini öne çıkarıyor. Karşılıklı konuşmak, gerçekten birbirini anlamak, empati kurmak ve bilgi paylaşmak demekse, belki de hepimizin biraz daha dikkatli olması gerekiyor. Sohbet etmek, en basit anlamıyla, sadece iki insanın değil, aslında toplumların birbirini anlayabilmesi için çok daha önemli bir şey.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
betxper yeni giriş