Sabıka Kaydı: Bir Geçmişin Gölgesinde
Kayseri’nin soğuk kış akşamlarından birinde, bir kafede oturuyorum. Yanımda sıcak bir çay var, içimden bir ses, geçmişi hatırlamayı bırak diyor. Ama her şey gibi, geçmiş de peşimi bırakmıyor. Ve o geçmişin en derin izlerinden biri de sabıka kaydım… Yani, herkesin bir hatası vardır ya, benim hatam da o zamanlar aklımın almadığı, vicdanımın hissetmediği bir hataydı. 25 yaşına geldim, yıllardır o günleri düşündüm ama bu sefer sorum farklı: “Sabıka kaydı 5 yılda bir silinir mi?”
O İlk An
Bir sabah, okula gitmek için hazırlanırken, telefonum çaldı. “Kayseri Emniyeti” yazıyordu. Başımın üstünde bir ağrı varmış gibi hissettim. Ne olabilir ki? Bir yanda korku, bir yanda merak. “Merhaba, size sabıka kaydınızla ilgili bir bilgi vermek istiyorum…” dediler. O an kalbim hızla çarpmaya başladı, beynim felç olmuş gibi hiç bir şey düşünemediğimi hatırlıyorum. Sabıka kaydım, hala vardı ve bu, eski hatalarımın peşinden geldiğini hissettiren ilk işaretti.
Hikayemi anlatmam gerek. Gençtim, deli doluydum. Bir hata yaptım. Sadece bir anlık bir öfkeydi, ama o öfke hayatımın geri kalanını değiştirdi. Şimdi, yıllar sonra, o hatanın hala kaydımda olduğunu bilmek, beni bir şekilde hapsedecek gibi hissediyordu. O zamanlar, “Sabıka kaydı 5 yılda bir silinir mi?” sorusunu hiç sormadım. Her şeyin geçeceğini, zamanla silineceğini düşündüm. Ama o gün, gerçekten yüzleştiğimde, sabıka kaydının bir hayat boyu takip edeceği bir yük gibi olduğunu fark ettim.
Sabıka Kaydım ve Hayal Kırıklığım
Birçok kez sabıka kaydımın silineceğini hayal ettim. Beş yıl, beş yıl, sonra bitti diye düşündüm. “Yeter ki bir kez silinsin, kurtulurum,” dedim. Ama o kaydın silinmesinin ne kadar basit olduğunu hayal etmek, oldukça zordu. Zihnimde her şeyin geçeceğini umarak büyüdüm, ama kaydımın silinmesi, sadece bir kağıdın üzerinde imza atılmak gibi değildi. Sabıka kaydım, benim kimliğim olmuştu; sanki bir duvarın arkasına sıkışıp kalmış gibiydim. Her iş başvurusunda, her resmi işlemi yaparken, o kaydım önümde engel gibi duruyordu. Ne kadar silinmesini istesem de, geçmişin izleri yakamı bırakmıyordu.
Bir Şans Daha: Umut ve Kararsızlık
Bir gün, bir iş görüşmesine çağrıldım. “Bu sefer olacak,” dedim içimden. Ne olurdu ki? Kendimi iyi hissediyordum, hatta hazırlanmıştım. Ve sonra, görüşmenin sonunda, “Sabıka kaydınız var mı?” sorusuyla karşılaştım. O an, her şey aniden donmuş gibiydi. Kalbim çırpınarak atıyordu. Zihnim, bir anda tüm bu yılların yüküyle doldu. İş görüşmesi bitti, ve ben yine elenmiştim.
İçimden hayal kırıklığı vardı, ama aynı zamanda bir umut da. “Belki de sabıka kaydım 5 yılda bir silinir,” dedim. Çünkü bir yerlerde, belki de o kaydın silinmesi beni özgür kılacak bir anahtar gibi duruyordu. Geriye dönüp bakmak istemediğimi, geleceğe umutla bakmak istediğimi hatırladım. Bazen, geçmişin karanlık anıları ışık olabilecek yeni bir yol açar, diye düşündüm. Kimi zaman en karanlık anılar bile, bir yerlerde açan umut çiçeklerine dönüşür.
Sabıka Kaydının Silinmesi: Yeni Bir Başlangıç mı?
Sabıka kaydının silinmesiyle ilgili araştırmalara başladım. Yavaşça öğrendim: Evet, sabıka kaydı 5 yılda bir silinir ama bu da bazı şartlarla. Silinme süreci, gerçekten de bir nevi ikinci bir şans gibi geliyor. Ancak bu, sabıka kaydının gerçekten silinmesi için sadece bir şans değil, aynı zamanda bazı sorumlulukları yerine getirmenin ve insan olmanın da bir yolu. Bu, aynı zamanda geçmişe sırtını dönüp, daha iyisini yapabilme yoludur. Geçmişi geçmişte bırakmak ve başlamak, gerçek bir özgürlük anlamına gelir. Şimdi, o eski kaydım silinse de, yine de hayatımı ona göre yeniden şekillendirmem gerekebilir. Ama biliyorum, silinse de, silinmese de hayat devam ediyor.
Sonuç: Geçmişin Yüküyle Yaşamak
Sonunda, sabıka kaydım silindi. Ama biliyorum ki, bu kaydın silinmesi, geçmişin tüm yükünden kurtulmak anlamına gelmiyor. Bu sadece bir kağıt üzerindeki işaretin yok olması. Asıl özgürlük, geçmişin hatalarını kabul etmek ve onlardan ders çıkarmakla elde ediliyor. “Sabıka kaydı 5 yılda bir silinir mi?” sorusunun cevabı, belki de sadece geçici bir çözüm. Gerçek çözüm ise, geçmişe rağmen ileriye doğru adımlar atabilmekte yatıyor. Kimse geçmişine yapışarak yaşayamaz, ama onu kabullenmek, daha iyi bir gelecek inşa etmenin ilk adımıdır.